BİTKİLER DÜNYASI
BİTKİLER DÜNYASI (4) - BİTKİLER NASIL BÜYÜR ve GELİŞİRLER
Bitkiler diğer canlı organizmalarda olduğu gibi canlıların en küçük birimi olan hücrelerden oluşur. Bitkilerde büyüme tohum oluşumu sırasında tek bir hücre ile yani zigotla (Döllenmiş hücre) başlar. Bu aşamada devamlı olarak küçük iyonlardan ve moleküllerden, büyük ve kompleks moleküller sentez edilir ve sonuçta hücrelerin büyüme için gerekli ham maddeler ortaya çıkar. Büyüyen hücreler bölünerek hücre sayısını arttırırlar. Bu sayede tohumun içersinde Embriyo (yeni bitkicik) şekillenir. Embriyoda yeni oluşacak bitkinin kök-gövde kısımları belirginleşmiştir. Tohumun içersindeki embriyo besin dokusu tarafından kuşatılmıştır. Bu besin dokusu genellikle, protein, yağ , nişasta gibi besinler içerir. Bu besin maddeleri tohum çimlenmesi sırasında bitkiciğin büyümesi için kullanılır.
Bitkilerde organların büyümesi o organdaki bölünebilir özellik gösteren meristematik hücrelerin bölünmesi ile gerçekleşir. Tohum çimlenirken embriyoda radikula kısmı (Kökü oluşturacak embriyo bölgesi) hücreleri sürekli olarak bölünerek çok sayıda kökçüğü oluşturur. Kökçük uzarken kökün yapısına katılan dokularla, esas kök ve emici tüyler gelişir. Yeni oluşan kök meristemi kök şapkası tarafından korunmaktadır. Kök şapkası hücreleri müsilaj denen salgı maddesi salarak toprağın sert partiküllerinden kökü korur. Yan kökler kökün yüzeyini arttırarak topraktan daha fazla madde alınmasına yardımcı olurlar. Kök gelişimi suyun derinliğine ve yönüne göre uzama gösterirler. Oldukça yumuşak bir yapıya sahip olan köklerin su ve besinlere ulaşmak için sert toprakları hatta kayaları bile delip geçtiği gözlenmektedir. Bunu kökün uç kısmından salgılanan asitler ile yaptığı belirilmektedir. Ayrıca köklerde emici tüy denen yapılar ile kök yüzeyi arttırılır. Örnekler: bir mısır bitkisinin kökünün 1 milimetrekaresinde 400 emici tüy vardır. Kök tüylerinin bitkilerdeki toplam uzunlukları da ilgi çekicidir. Örneğin: Bir kabak bitkisinde25 kilometre, bir buğday bitkisinde67 kilometre, yulafta 82 kilometredir. Toplam sayı olarak bir çavdar bitkisinde 14 milyar adet kök emici tüyü bulunur. Bu sayede kökün topraktan daha fazla su absorblayabilmesi sağlanır.
Embriyonun plumula adı verilen kısmının (Embriyonun gövdeyi oluşturacak kısmı) bölünmesi ile gövde oluşur. Gövde ucundaki meristemin (Gövdeyi oluşturacak bölünebilen hücreler), etkinliği ile yeni yapraklar, dallar ve çiçek kısımları meydana gelir.
Bitkiler kök, gövde ve yaprak gibi organlarını geliştirdikten yaşam devrini tamamlamak için önce çiçek açar, sonra meyve ve tohumlarını geliştirir. Bu evre (Üretken evre) bitkilerin çiçeklenmesi ile başlar. Bir yıllık bitkiler ilk yılın baharında, buna karşın yıllıklar ikinci yılda; çok yıllık odunlu bitkiler ise bir çok yıl çiçeklenirler. Sonuçta üretken faz çiçek, meyve ve tohum meydana gelişini içererek bitkinin soyunu sürdürmesini sağlar.
Bitkilerin büyümesinde bazı özel durumlar vardır. Örneğin bitkinin büyümesi sırasında gövdenin uç kısmındaki bölge, bitkinin gövdesindeki alt kısımdaki tomurcukların büyümesini baskılayarak engeller. Böylece bitkiler sürekli olarak uç kısımdan büyürler. Kavak yetiştirilirken buna özen gösterilir, fidanın tepe tomurcuğunun korunarak gövdenin daha uzun olması sağlanır. Eğer bitkinin tepe tomurcuğu koparılırsa bitkinin yan tomurcukları uyanıp faaliyete geçerek yan dallar oluşmaya başlar. Böylece bitki yanlara doğru büyür. Bahçıvanlar bunu bilirlerse bahçe düzenlemesi yaparken bitkilerin tepe tomurcuklarını kopartarak bitkinin fazla uzamasını engelleyip, yanlara doğru büyümesini sağlarlar. Meyve ağaçlarında da buna benzer uygulamalar yapılarak meyve ağaçlarını fazla uzamaları engellenir ve meyvelerin kolay toplanması sağlanır. Ayrıca bitkilerin çiçeklenmesini engelleyerek (çiçek tomurcukları kopartılarak) daha fazla süre ve fazla miktarda yaprak oluşturması sağlanır ve de bitkinin daha uzun süre yeşil kalması sağlanır. Örneğin tütün yetiştirilen bazı ülkelerde bitkinin çiçekleri kopartılarak daha fazla tütün yaprağı elde edilir.